-
Ömer TOKGÖZ
Tarih: 20-04-2025 14:56:00
Güncelleme: 20-04-2025 14:56:00
Sabahattin Ali 1931-33 yılları arasında Konya'da yaşamıştır. Almanya dönüşü Aydın'da başlayan öğretmenlik mesleğine Konya'da kız ve erkek öğrencilerin birlikte eğitim yaptığı için öyle isim verilmiş karma ortaokulunda Almanca öğretmenliği yapmıştır. Öğrencileri ile okul etkinliği olarak kamyonla Meram'da mesire yerlerine geziler yapmış, o günün öğretmen ve eşraf çevresi ile edebi ve fikri sohbetlerde bulunmuştur.
Sabahattin Ali Konya Halk evinde kadın ve toplumdaki yeri üzerine konuşmalar yapmış ve Konya türkü baranaları ve oturaklarına katılmıştır. Konya Belediye bahçesi ve gazinosunda zaman zaman Muhsine hanımdan şarkılar dinlediği mektuplarında yer almaktadır.Yapılan bir ihbar ve şikâyet üzerine Konya'da yargılanmış ve hapse girmiştir, hapis cezasının bir kısmını Sinop' ta tamamlamıştır.
Sabahattin Ali'nin hikâyelerinde Konya halkının gündelik yaşantısı, mahallelerin yapısı, sevinç ve hüzünleri ile müziği üzerine harika gözlemleri ile geçmişten bugüne yalın bir dille betimlemiş, arkadaşı ve Konya Lisesinde öğretmen Pertev Naili Boratav ile dostluğunu pekiştirmiş, Pertev Nail'i Boratav' ı askerlik yaparken Beyşehir' de ziyaret etmiş, doğrudan Konya günlerini ve insanlarını ele aldığı on üç hikâyesinde Konya insanı üzerinden derinliğine fikir ve kalem işçiliğinin örneklerini vermiştir.
Konya'da gönül verdiği Melahat ….. isimli 15 yaşında bir öğrencisine Ali Kocatepe' nin bestelediği ve Sezen Aksu yorumuyla bilinen "Çocuklar Gibi şiirini yazmıştır. Konya gazetelerinde roman ve hikayeleri günlük olarak yayınlanmıştır. Öz yaşam, gözlem ve betimleme içeren hikayelerinden kişisel çıkarım olarak tahminen Şemsi Tebrizi civarında ve G(K)üllük başı da denilen 19 Mayıs ilkokuluna yakın bir evde yaşadığı da Isınmak isimli hikayesinden anlaşılmaktadır. Sabahattin Ali’nin 60 öyküsünden dokuz tanesi doğrudan Konya ile alakalıdır.
Konya'da dost ortamında okuduğu iddia edilen şiir nedeniyle ismi erbabına malum kişilerce ihbar edilerek yargılanmış ve hapishaneye girmiş, 14 aylık cezasının dört ayını Konya'da geçirmiştir.Beş şiirden oluşan Hapishane şiirlerinden 1,2,3.cü kısımlarının Konya'da hapiste iken yazıldığı yorumları da bulunmaktadır.
Şiir poetikası içinde farklı evrelerden geçen ve dramatik bir şekilde yok edilen, kabri meçhul edebiyatımızın temel yazarlarından fikir ve düşünce insanımerhum Sabahattin Ali'nin çeşitli evrelerden geçtiği dönemler bulunmaktadır. Bunlardan güzel bir örnek ise tasavvufi planda Abdülkadir Geylani' ye adadığı bir şiiri ve hapishane günlerinden bir fotoğrafı paylaşarak üzerime borç olan bir hemşehri teşekkürünü ithaf ediyorum. Yazarın Konya günleri, mevcut hikayeler, mektuplar, fotoğraf arşivleri üzerinden çalışılmalı, Konya insanının 1930'lu yıllarda doğrudan gözlemlerine yansıyan sosyal ve ekonomik modellemesi üzerinde de durulmalı ve çalışılması gereklidir. Özellikle Konya Araplar mahallesi üzerine yazdığı ısınmak isimli hikayesi toplumcu gerçekçi noktadan herkesi içine çeken bir duyarlılığın göstergesidir.
Sabahattin Ali lise döneminden öğretmenliğe ve çevirmenlik yaptığı dönemlere doğru birçok düşünsel çizgiden geçmiştir. Türkçü- milliyetçi eksenden, mistik çizgiye ve toplumcu bir çizgiye doğru evrilmiştir. Zaman zaman kısıtlı ve yoksul bir hayat sürdüğü kadar zaman gelmiş bohem bir hayat sürmüştür. Vefatına yakın dönemlerde ise bazı dergilerdeki sorumlu müdür olması nedeniyle soruşturma geçirmiş ve hapse girmiştir.
Sabahattin Ali tasavvufi planda ise Abdülkadir Geylani hayranı olup ona bir şiir ithaf etmiştir.
NEFES-1926 yılı
Abdülkadir Geylani Hazretlerine
Kalplere serptiği kıvılcımlardan
Bir ışık yanıyor ya Abdülkadir...
Gönüller zâtını bize aşk sunan
Bi ilâh tanıyor ya Abdülkadir...
Bilirsin gönlümün ne duyduğunu
Karşında tekrara hacet yok bunu
Benliğim önünde ululuğunu
Daima anıyor ya Abdülkadir.
Başımız önünde geliyor yere
Işıklar dağıttın sen gönüllere
Pak tarikatına giren bir kere
Seni nur sanıyor ya Abdülkadir...
Ulviye nuruyle bizleri besle
Uğrunda ölelim biz de hevesle;
"Sabah"ın kalbi bu taze "nefes"le
Beraber kanıyor ya Abdülkadir...
Yazıda yer verdiğim fotoğrafta kucağında çocuk olan gözlüklü kişi Sabahattin Ali’dir. 2020 yılında kendi sosyal medyamda ilk kez yayınlanan bu fotoğraf, kızı Filiz Ali tarafından yazılan "Filiz Hiç Üzülmesin, Sabahattin Ali'nın objektifinden, Kızı Filiz Ali'nin gözünden, bir yaşam öyküsü, 1995, Sel Yayıncılık, sf: 24 kitabından alıntılanmıştır.
Konya'da Muhsine hanımdan ilgiyle dinlediği şarkı
https://youtu.be/2Z1mkUyRats
Çocuklar gibi, Sezen Aksu
https://youtu.be/OZ-W9sKJKHg