-
BİR KONU BİR KONUK
Tarih: 09-09-2025 22:07:00
Güncelleme: 09-09-2025 22:07:00
Türkmen Kardeşlerimiz: Aşağı Köylü/ Traş Değil.
Akşehir ve Yunak Havzasının Onurlu Evlatları
Toplumların gelişiminde birlik, beraberlik ve karşılıklı saygı en büyük değerlerdir. Ne yazık ki kimi zaman, tarihin derinliklerinden süzülüp gelen kadim topluluklara basit tabirler, yanlış yakıştırmalar yapılabilmektedir. “Tıraş” ya da “aşağı köylü” gibi ifadeler bunun en bariz örneklerindendir. Oysa bu tür tanımlamalar, tarihî ve kültürel açıdan köklü bir geçmişe sahip Türkmen kardeşlerimizin değerini asla yansıtmaz; bilakis onların hakkını teslim etmekten uzak, yakışıksız ifadelerdir.
“Aşağı Köylü” Değil, Havzanın Türkmenleri
“Aşağı köylü” ifadesi, coğrafi bir yön belirtmek için bile söylense, zaman içinde dışlayıcı ve küçümseyici bir anlama bürünmüştür. Peki nereye göre aşağı, nereden bakıldığında yukarı? Bu kavramların aslında hiçbir bilimsel, tarihî veya toplumsal dayanağı yoktur. Dolayısıyla, Yunak ile Akşehir arasında yaşayan bu topluluğu tarif etmek için en doğru ifade “Yunak ve Akşehir havzasının Türkmenleri” olacaktır.
Turgut’un Binlerce Yıllık Tarihi
Bu Türkmenlerin yaşadığı bölge, kökleri beş bin yıl öncesine uzanan kadim bir coğrafyadır. Günümüzde Yunak’a bağlı Turgut Kasabası/Mahallesi/Köyü, prehistorik devre kadar giden geçmişiyle, Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Roma döneminden kalma Grekçe kitabeler, çeşmelerde kullanılan taşlar, buranın zengin bir Roma şehri olduğunu kanıtlamaktadır. Bizans hâkimiyetinin sona ermesiyle birlikte Türklerin bu topraklara yerleşmesi, bölgeye bambaşka bir kimlik kazandırmıştır.
Turgutoğulları ve Esbkeşan Türkmenleri
Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen Turgutoğulları Türkmen aşireti, bölgenin adını ve ruhunu şekillendirmiştir. Marco Polo’nun da vurguladığı üzere, bu Türkmenler soylu atlar yetiştirmeleriyle meşhur olmuş, Karamanoğulları ve Osmanlı dönemlerinde dahi “Esbkeşan” yani At-Çekenler olarak anılmışlardır. Bu unvan, onların yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda kültürel gücünü de ortaya koymaktadır.
Günümüzde Türkmenlerin Katkıları
Bugün baktığımızda, Akşehir ve Yunak havzasındaki Türkmen kardeşlerimizin şehre kattıkları değeri görmemek imkânsızdır.
- Akşehir sanayisinde esnaflık yaparak ekonomiye can suyu olmuşlardır.
- Kooperatif, dernek ve odalarda görev alarak sivil toplumun gelişimine katkı sağlamışlardır.
- Pazarlarda, ticaret hayatında ve şirketleşme sürecinde yer alarak Akşehir’in ticaretini ülke geneline taşımışlardır.
- Eğitimle birlikte birçok gencimiz memuriyetle şehrini temsil etmiş, ülkenin dört bir yanında görev ve sorumluluk üstlenmiştir.
- Sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol alarak, üzerine düşenden fazlasını yapmışlardır.
Birlik ve Kardeşlik
Elbette ki her toplumda kusurlar olabilir; “dikensiz gül” olmaz. Ancak münferit hataları tüm bir topluma mal etmek, tarihin ve insanlığın ortak değerlerine aykırıdır. Bizim Türkmen kardeşlerimiz, Akşehir’in, Yunak’ın ve Konya havzasının şerefli evlatlarıdır.
Onlara “aşağı köylü” demek yerine, binlerce yıllık tarihi, emeği, alın teri ve kardeşliği hatırlamak gerekir. Çünkü onlar, sadece bu bölgenin değil, aynı zamanda Anadolu’nun mayasını yoğuran asli unsurlardan biridir.
Saygı ve sevgilerimizle…
- SEVGİ ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON MERKEZİ
- CHIPPER & ALL TURKO: Yerelden Dünyaya Uzanan Yerli Başarı Hikayesi
- BİR EVDEN AKSEV’E
- AKSEV — İyiliğin Beş Harfli İfadesi
- Deva Polikliniğin Ardındaki Emek: Ahat Şahin
- Nasreddin Hac Malzemeleri ,Vakur Duruşun ve Dürüstlüğün Adı: Mevlüt Duman
- Akşehir’in Abisi: Ali Gürdal
- Yayla Tarım; Herkesin Abisi Nurettin Yayla
- Zeybekler Oto, Yiğit Adam Mustafa Zeybek
- Şafak Kömürcülük ve Hacı Abi: Mütevazılıkla Yoğrulmuş Bir Başarı Hikâyesi
- Akşehir’in Tarihî Lezzet Noktası: Büşra Pide
- Akşehir’in Lezzet Duraklarından: Amcamın Yeri